19 Mart 2012 Pazartesi

      Dersi yine kaçırdım. İçten içe dersi kaçırmanın umrumda olmadığını da biliyorum üstelik. Hava güzel, yapılması gereken pazartesi işleri beni bekliyor, ekstradan rutinin dışında bir yerlere gidip alışveriş yapılması gerek ufak tefek. Annemi arayıp sızlanmak istedim ama olmadı, çünkü annem alo der demez orta yaşlılığın en acı gerçeği burnuma çarptı birden, (neden kulağıma değil de burnuma bilemedim, sızladı ordan farkettim) benim kızımın  dış dünya ile ilişkisindeki bocalamalarında duyduğum çaresizliğin bir benzerini annem de bana karşı hissediyordu, demek ki anneye sızlanmak artık iyi bir fikir değildi, birşey söylemeden kapatmak zorunda kaldım kem kümlerle. İlk defa yaşlanmanın hoşuma gitmediğini fark ettim. Sızlanacak kimse kalmıyor mu ne, telve de bir haftadır aralıksız çalışıyor. Bazı günler uyumadan bazı günlerse bir iki saatlik uykularla haftayı tamamlayıp bir yenisine başladı. Ona da sızlanmak mümkün değil. Yalnızlık böyle bir şey sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder