12 Şubat 2021 Cuma

         Semiha elindeki tableti bıraktı, gözlerini kapattı ve parmaklarıyla gözlerine bastırdı bir süre. Okuduğu kaza sahnesi yaşadığı ile birebir örtüşüyordu. Kelimelerin arasında arkadaki arabanın kendisine çarptığında çıkan sesi duymuş gibiydi, sonrası kapkaranlık belirsiz bir sürenin ardında döndüğünü, elinin ayağının bir uzantısı, uzvu haline gelmiş gibi kullandığı arabanın aslında ondan bağımsız bir teneke olduğunu fark ettiği yine de hiç bir şeyi fark edemediği bir boşluk. Karanlık. Aklına ilk gelen şey "frene basmalıyım" cümlesi oldu niye sonra. Ama fren her zaman ayağını uzattığı yerde değil miydi? freni bulamadı bir süre, sonra derin nefes aldı tekrar, frenin nerede olduğunu düşünmeyi bıraktı, arkasından bir başka araç bir kere daha çarptı bu sefer hafifçe, çarpan araba ilerledi, sağa çekti ve durdu. Semiha aynı şeyi yaptı, sağa çekti aracı ve durdu. Durduğunda freni bulduğunu fark etti. Kapıyı açtı ama inmeden kızını araması gerektiğini düşündü, şimdi de telefonu bulamıyordu. Arabadan inip koltuğa baktı, akşamın karanlığında pek bir şey seçemiyordu. Kendisine ilk çarpan araç çok geride kalmıştı, demek ki o kadar süre savrulmuştu, ikinci çarpan araçtan inen adam yanına geldi, iyi misiniz dedi, sanırım dedi Semiha, telefonuna ulaşmalı ve kızını aramalıydı, kızı onu alması için bekliyordu, 20 km ilerde, ve saat daha geç olursa herhangi bir toplu taşımaya binemezdi eve dönmek için, adam telefonuyla birilerini aramaya başlamıştı. Nihayet telefonu bulduğunda onu telaşlandırmadan eve otobüsle dönmesi gerektiğini hafif bir trafik kazası geçirdiğini ama  işlemlerin uzayacağını söyledi. Makas atarak en sonunda güvenlik şeridinde duran minibüse çarpan, çarpmanın etkisiyle yola uçan ve Semiha'nın en son önünde uçarak düştüğünü gördüğü motorcu çok gerilerde yerde yatıyordu. Semiha havadaki adamı görünce frene basmıştı, çarpmamak için sola kırmıştı, ama tam o sırada en sol şeritten arkadan kendisini sıkıştıran araç yüzünden canından bezmiş, orta şeride geçmekte olan araba saatte 100 km hızıyla arkadan çarpmıştı. Bu açılı vuruşla Semiha'nın minik sevimli kırmızı arabası bilardo topu misali kendi etrafında dönerek savrulmuştu. "İlk büyük kazanız mı?" diye sordu ikinci çarpan arabanın sürücüsü bu sefer de. "ilk kazam" diye mırıldandı Semiha. "Çok iyi kurtardınız ama refüje çarpmadan" İyi mi kurtarmıştı ki? Hiç bir şey hatırlamıyordu Semiha. Kocaman karanlık bir boşluk. Sonrası polisin tutanağında motorcuyu kurtaran ve kendi aracını feda etmiş olan Semiha. Karakolda ifade alınması için diğer üç sürücüyle birlikte beklerken ikinci çarpan aracın sürücüsü "masumlar apartmanını izlemiş miydiniz" dedi ortaya. Bahsettiği dizi bir araba kazası ile başlıyor, sonunda birbirlerine aşık olan iki araç sürücüsü evleniyordu. Semiha o an çok sinirlendiğini sandı. Oysa asıl, üç gün sonra iş arkadaşı Semiha'nın geçirdiği kazayı diğer iş yeri sakinlerine anlatırken "yok canım akşam 9 değildir o, sabah 9'dur kazanın olduğu saat, akşam 9 da basın ekspres yolunda ne işi olur ki Semiha'nın" dediğini kendisine böyle açıkça söylerken sinirlendi.