10 Haziran 2011 Cuma

ARSAN'IN GİDİŞİ

     "yalnızlıgı bir mahkumiyet gibi yaşar ama anlatması gerektiğinde.. tek başınalıgı kuşanmış bir şövalyenin erdemiyle dokunaklı söylevler verir:)" dedi Arsan." bu lüksten de öte bişe,  kabalık olurdu bi noktadan sonra artık. Hiç değilse samimi bi edebi çaba görebildiğimde kendimi iyi hissedebiliyodum bi noktada ama açıkcası  o paragrafı okuduktan sonra o paragrafın yazarına ayırdıgım yer yer uzun zaman dilimlerini içim acıyarak anımsadım:)  hiç değilse bi dürüstlüğü hak eden çaba ve paylaşımdı onlar bu kadar vandal bir sahteliğin böyle kaba bir maske ile boca edilmesi ...en hafif tabirle gasptır,  iyiliğin yagmasıdır" diye de ekledi ve gitti.
 

5 Haziran 2011 Pazar

Açık düz bir alanda desteksiz koşuyor gibiyim. Sanki doğuştan bir ayağımda engel var da tökezlemem gerekirken hızla koşuyorum, hızlandıkça dengemi kolay sağlıyorum, hızlandıkça yanımda yöremdeki herkes düşüşü daha can yakıcı olacak, her nasılsa düşecek ama bu hali daha acıtıcı olacak diye düşünüyor. Bazen düşecek gibi oluyorum, yüreğim ağzıma geliyor, bazen dalağımın şiştiğini daha fazla koşabilecek gücüm kalmadığını hissediyorum. Yalnız olduğumu biliyorum, yardım almayacağımı da kimseden, ilk sendeleyişimde etrafımda gördüğüm herkesin kaybolacağını da.  Biliyorum, herkesinde 'aslında' böyle olduğunu sanmak biraz rahatlatıyor, iyi tesadüflerle ilerliyorum, gözlerimi kapatıyorum, düşecekmiyim bilmiyorum, emin olduğum tek şey devam edeceğim.