27 Temmuz 2013 Cumartesi

"Ah ben senin lazanya yaptığını da bilirim" dedi telefondaki ses, blogu okumuş gülüyordu. "Sıksan portakallı ördek de yaparsın sen, de işte  yaptıracak adam lazım" Gülmeye devam ettik. Hayatımızda ayda bir bile olsa bizi güldürebilen insanların olması ne güzel birşey diye düşünüyordum. Bahsettiği zamanın neredeyse bir ömür kadar uzakta olmasına rağmen. Benim bile unuttuğum günlerimi hatırlayan.

21 Temmuz 2013 Pazar

Herşey pazar sakinliğinde. Telefonum olmasa. Birkaç film, ve mrs dalloway, ve bütün gün uzanmaktan başka yapılacak şeylerin hepsini erteleyebilme lüksü. Gözlerimi kapayıp televizyonda izlediğim  programdaki  kadının tarif ettiği yemeğin bütün ayrıntılarını hatırlayabiliyorum. Ramazanın etkisi mi yoksa, aniden ortalığa çıkıveren talibimin zorunlu olarak çağrıştırdığı  gerçekten akşamları "yemek" hazırlayabilen bir kadın olabilir miyim sorusunun aklımı karıştırması mı. Hayır demişti Arsan, asla evde ç.kü olan biri varmış gibi yemek hazırlayamazsın!. Ben daha çok evde küçük bir kız varmış gibi yemek yapıyordum, haklıydı.
Talibi incitmeden göndermek ve akşama o yemeği yapmak lazım.