29 Nisan 2014 Salı

Bizim Büyük Çaresizliğimiz'de, Çetin'le Ender, mutfakta fasulye pişirirlerken, dışarda top oynayan çocukların sesleri duyulur. Herkesin büyük küçük çaresizlikleri kendine Ender. Biz fasulyeye su koyup pişirelim varsın, öyle olsun, yinede tadı güzel olsun, ve masanın üzerine gazete kağıdı sererek yiyelim sakin akşam yemeğimizi. Aşk, biberli fasulye tadında, bizi hem acıtsın, hem iştahlandırsın. Kendi acımızda, küçük dünyamızda ve şefkatli gülümseyişinde kavrulup gidelim, varsın böyle olsun.

02 - A Lannister Always Pays His Debts (+oynatma listesi)

16 Nisan 2014 Çarşamba

Sado mazo Tom'un, çiftlikteki anılarından sonra, yanımızdaki pek homofobik arkadaşımızın içinden "üleyn semia, beni de bu filme getirdin ya" iç seslerine aldırmadan, birde oturup, filmi tartışmaya başladık. Tom'un bizde yarattığı acıları hafifletmek için kendimize waffle söyledik ve ben waffle'ın aslında şöle tost gibi bişi olduğunu,  iddia ederek, yine nereden uydurduğumu kendimin bile bilmediği bir biçimde kalan iki kişinin hayretli dinleyişi eşliğinde konuştum da konuştum. Sonra oturduğumuz bu kafenin anıları üzerine konuştuk birazda. Burada boğazın devasa bir nehir gibi akışını izlerken, şimdi yanımda oturan arkadaşımın beni arayıp "urfaya tayin olmuşsun" berbat şakasını yapalı 7 yıl olmuş. O tayinin hemen öncesinde, meslekten atılmak yada yükselmek gibi iki sevimli seçenek sunan mecburi sınavın sonuçlarınıda ayrı yerlerde öğrenip, sonuçlarda adıma rastlayamayınca elendim sanan, ve kazandığımı öğrenip sevinçle odaya girdiğimde ölüm sessizliği ve donukluğuyla beni karşılayan  arkadaşım. Ve filmden önce girdiğimiz bir kafede simitlerimizi hızlıca yerken birden durup "beni eleştirsene." diyen arkadaşım.
Onu eleştirmemi istiyordu, çünkü kendisine talip olan ve "her genç kızın" hayali adamdan hoşlanmamıştı. Oysa akıl, mantık, izan, bildiği, ona öğretilen ne varsa hoşlanması gerektiğini telkin ediyordu. Ve hoşlanmadığı için kendinde eksiklik arıyordu. Ona, bir zamanlar ablamın bana yaptığı konuşmanın bir benzerini yapmamı istiyordu. Bak semiaa, O düzgün bir adam, şimdi böyle hissediyor olabilirsin, ama yaşın otuza gelince bunun yarısını bile hissetmediğin bir adamla evlenirsin.
"Seni objektif olarak eleştiremem" dedim. "Ayrıca bu evlilik ve seçme hususunda pek başarılı olamadığımda ortada. Ama en azından şu aşikar ki, birinden ya hoşlanmışsındır ilk anda. Yada hazzetmemişsindir. Bu değişmez pek. Önemli olan ne beklediğin?"
Sustuk.

4 Nisan 2014 Cuma

Kedidir, kedi.