15 Aralık 2012 Cumartesi

    Bu sene de sona erer mi ki dersin? Hani bazen olurya, arapsaçına dönmüş yaşam, herkes bir ucundan tutmuş çekiştiriyor seni, en sonunda ortadan yarılıvereceksin bu gereksiz rollerin arasında, haberleri yok. Olsa da vazgeçerlermiydi emin değilim.
   Başkan'ın toplantısına geç giriyorum, efendi olup, kusura bakmayın diyorum. Geçmiş olsun nasıl çocuk diyor.(Sadece çocuk değil, kızım!) İyi şimdi sağolun diyorum, kısa özet geçiriyorum rahatsızlığını. İdarecilerin doğal bir iticiliği vardır. Başkan öyle değil. İnsanın aman daha çok çalışayım da bu hep başkan kalsın diyesi geliyor.  "sizin durumunuzu biliyoruz Semiha hanım" diyor babacanla şefkat arası bir ses tonuyla. Ama yaşının küçüklüğünden mi yoksa sevimli yüzünden mi, birşey bu görüntüye, beyaz mobilyalara, geniş odanın ağır dokusuna zıt düşüyor.İçimden  gülümseyerek  bak söz yapacağım verdiğin işleri, az daha zaman ver diyorum, dışımdan yine gülümseyerek sadece sessizce uzun konuşmasını dikkatle dinliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder