2 Ağustos 2010 Pazartesi

"Herkes ilgi ve şefkat bekliyor" dedi ablam, yarı uyarı yarı tavsiye kaygılarıyla. "Annem, zaten çok yorgun ve yılmış bir halde, abin zaten bildiğin gibi, çocuklar, benim kız dört gözle seni bekliyor, bana bile sen teyzem gibi değilsin o ikimize de eşit davranıyor deyip duruyor. Tek tek herkesle ilgilenip şefkat, özel ilgi göstermen gerek."
Topu topu 4 gün. 4 kişiye bölünürse gün başına bir kişi. Durun, bugün sadece anneme ilgi göstereceğim. Onun sorunlarını dinliyeceğim, çözüm önerilerimi sunup, onun yap dediklerini yapacağım. Yinede tüm bunların altında kalmış ve çaresizlikten bunalmış olmasına rağmen annem, "gelme istersen, sonra gelirsin ne diye geleceksin bu kadar az zaman kalmış işte" diyor, sadece duymak istediğimi düşündüğü şeyi söylüyor, kendimi rahatlatabilmem için, her zaman hep yaptığı gibi, anne böyle birşey değilmidir zaten, feda etmek. Yaşamadım. Sadece sen yaşa diye. Yaşadım, seni de yaşatabilmek için, bu yükün altında kalmaman için.
Kızımın kokusunu duyacağım ya, dünya umrumda değil, sarılıp küçük bedenine, küçük burnundan öpeceğim, isterse yıkılsın herşey, orada yada burada bin tane sorun olsun, olsun, ne olursa olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder