24 Mart 2021 Çarşamba

        Yaşın kırk yedi olmasından mütevellit, elimde tuttuğum kitabı gittikçe daha uzaklaştırdığımı, bir süre sonra bu uzaklaştırmaların da kar etmediğini fark ettiğim zamanlarda daha kötü bir şey oldu. Uzağı görmek için kullandığım ve genelde kontaklensle yaşayıp gözümün aslında miyop olduğunu bile unuttuğumdan pek hor davrandığım gözlüğüme basarak kırdım. O zaman vahim bir şey keşfettim, aslında kitap okurken burnumun üzerinde tutmak yerine, kafamın üzerine koyduğum ve taç olarak saçlarımı geride tutma işlevi gören gözlüğün bu konumu aslında yakına bakarken gözlüğü kullanamadığım, görmem yerine görmememi sağladığı için bunu bilinçsizce yaptığım. Miyopi acısı, hayatta iki seçenek bırakıyordu. Uzağı görmek için gözlük kullanıp yakına bakarken gözlüğü taç yapmak, ya da kontaklense devam edip bir yakını görme gözlüğü edinmek. Her halde en az bir gözlük kullanmak zorunda kalmak. Acı ve keder içinde gittiğim göz doktorunun daha dahiyane bir fikri vardı. İki gözlük yerine üç gözlük reçetesi verdi. Uzak için, kontaklens kullanırken yakın için ve kontaklensi çıkardığımda ne tam yakın ne tam uzak olan mesela masa ortasında duran bilgisayar ekranı gibi orta mesafe gözlüğü. Bundan sonrası sizin için biraz daha karışık olacak diye ekledi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder