27 Haziran 2020 Cumartesi

             SINAV HATIRASI.
    

          Hayatın bir kıyısında bekliyoruz. Bir grup ebeveyn. İçeride çocuğunun kaygısı ile yorgun. Adam yanında duran çocuğuna bakıyor, nasihatler verirken telefonu çalıyor. Karısı. Yusuf girdi içeride diyor. İlyasla oturuyoruz diyor. Yemek yapma gelince kebapçıya gideriz, olsun sen yemek yapma, tamam gelince konuşuruz diyor. İlyas'a dönüyor sonra, insan gidip çoluğuyla çocuğuyla yiyemeyecekse ne diye çalışır para kazanır diyor. İçim acıyor. Erkek olmadığım için bir kere daha seviniyorum. Toplumun beklentileri ne kadar ağır, ne kadar çaresiz kalabilir insan. Kadın olarak da toplumun beklentilerini karşılayamıyorum ama pek umurumda değil. Kadın olarak beklentileri karşılayamamak beni bağlıyor sadece. Doktor bana rose şarabıyla tortelliniden oluşan akşam yemeğinin fotoğrafını gönderiyor. Şarap kadehi buğulanmış, nefis görünüyor. Doktor otuzsekiz yaşında üçüncü evliliğini kendisinden ondört yaş küçük bir kadınla yapmış. Aradan on yıl geçince sıkılmış, şimdi yaşıtı olan bana yazıyor. Hayatın kıyısında oturmuş bekliyoruz. Hava sıcak. Haziran sonu.

1 yorum: