16 Şubat 2011 Çarşamba

Kendi içeriklerimden yoksundum evet. Gidiyordum ama zaten, anlamı kalmamıştı. İşte tam da o sırada işaret parmağımının ucundan, tırnağıma dikey bir parallelikle hani köşesini az almak için mi ne, kesiverdim. Bu haliyle çok derin olmamakla birlikte geniş bir yüzeyi yara haline getirdim, ve ne kadar canım yandığına şaşırarak bantladım yaramı. Bu tıpkı sigaranın dumanından tam da derin bir nefes çekmişken yutkunmak zorunda kalmak gibi bişiydi, ağzım dumanla doluyken küçük dilimin usulca nefes borumu tıkaması ile yemek boruma yol açması. Oysa olması gereken tersiydi. Parmaklar var oldukları şekilleri ile ergonomiktirler, kesmeyiniz. Gereksiz biçimlendirmeler çok can yakıcı oldukları gibi aynı zamanda verimli kullanılmalarına engel teşkil ederler. Üstüne üstlük yeni aldığınız bıçağın fazlaca keskin olduğunu farketmeyişinizle beraber ekmeği dilimlerken böyle talihsiz bir dilim de parmak ucunuzdan kesiverdiğinize inanmayacak aşırı mazoşist yapınızı takdir eden bir çevreniz varsa, daha ciddi sıkıntılara da yol açabilir. Ama en can alıcı nokta bu bantlı parmağınızı artık klavyede kullanamayacağınızdan kalan dokuz parmakla idare etmenin bütün ilham perilerinizi kaçırtacak kadar sizi yavaşlatmasıdır. 6 gündür bloğa yazmamanın çok uyduruk bahaneleri. Ama cidden acıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder